14 Mart 2012 Çarşamba

ESKİ DİYARBAKIRDA KÜLTÜREL ÇEŞİTLİLİK SERGİZİ İZLENİMLERİM

Kendi kültürünü kaybolmaktan kurtarmanın, masum bir ifadeyle geçmişini
unutturmamaya çalışmanın, yaşam biçiminin silinip gitmesini önlemeye çaba
göstermenin samimi örneğini bu sergiyi izleyen herkes ruhlarında hissedecektir.

Ermeni kardeşlerimizi anlamak için birazcık empati yeter.

Geçmişlerine ait derlenmiş fotoğraflardan oluşan bu sergiyi dolaştığımda
“sizi en iyi anlayanlardan biriyim” demek geldi içimden.

Dinsel öğelerin içindeki güzel, güzel olduğu kadar da ahlaki görüntüler…

Örnek mi istiyorsunuz? Resimde bir din adamının bir çocuğun ayağını
yıkaması…

Yaşam biçimindeki enstantaneler ne güzel birer örnek oluşturuyor.

Örnek mi istiyorsunuz? Bakır işleyenler,ham ipeğin nasıl iplik haline
getirildiğini gösteren resimler…

Yaşama zanaatsal ve sanatsal bakmalarını anlatan resimler.

Örnek mi istiyorsunuz?Müziğe olan ilgileri,bando takımları.Ya resimdeki
çamaşır yıkayan kadınlar…
Aslında
dinlerin de birbirleriyle sorunları olmamış, mezheplerin de Diyarbekir’imde.
Camiler, kiliseler,sinagoglar yan yana. Adeta elele…

Sergiyi dolaştıktan sonra çıkışta ahşap merdivenin başında
oturdum.Diyarbakır’daki dünümü düşündüm. Sergiyi gözlerimin önünden bir kez
daha geçirdim. Evet, tanıdıklarım da vardı resimlerde.
Empati
yaptım bir süre. Anlamaya çalıştım, yeterince olmasa bile anladım sanırım.
Anlamamam mümkün değildi. Zira aynı kaderi paylaşmışız.

Ben küçükken gece arkadan tek kurşunla beyninden adam vurulurdu. Bu
insanlar bilen, akil insanlardı. Sorunların farkında olanlardı…

Ben nasıl anlamam Ermenileri, Süryanileri,Keldanileri…

Ben her şeyden önce insanım.
Al
sana bir kaya nerene dayarsan daya derler ya… Bu mütevazı sergi de aynen böyle.
Al sana birkaç resim, nasıl yorarsan yor diyor insana, anlayana.

Sergiyi gezemeyenler adına bir kayıp bence.

Sergide Diyarbekir’im vardı camileriyle, kiliseleriyle; sergide
Diyarbekir’im vardı dinleri ve mezhepleriyle; sergide Diyarbekir’im vardı en
azından bazılarının yaşam biçimleriyle.

Sonuç; insanların kaderleri birbirlerine benziyor. Hangi ırktan, hangi
dilden, hangi mezhepten, hangi inançtan olurlarsa olsunlar.

Sizi anlıyorum Ermeni, Süryani… kardeşlerim…

Dostça kalın.


RECEP YILMAZ

Gazeteci-Yazar
recepyilmaz46gmail.com

Hiç yorum yok: