10 Mart 2012 Cumartesi

4+4+4 ÜZERİNE...

Eğer art niyetsiz,eğer ideolojik
kaygılardan arınmış,yalnızca bir düşünce biçiminin insanını yetiştirme
çabasından uzak ise özetle rövanşist bir düşünce ile yapılmayacaksa 4+4+4 e
katılıyorum.
Ancak sözünü ettiğim kuşkuları, inanıyorum
ki ülkemizde %50 nin üstünde bir çoğunluk taşımaktadır. Bu nedenle devlet bu
güveni vermek zorundadır. Bu kuşkuları insanımızın beyninden silmek durumundadır…Bu
kuşkular insanımızın beyninden silinmedikçe bu sisteme karşı çıkanlar
olacaktır. Ve bence haklıdırlar.
Bu iyi niyete dayalı olarak, ilkokul için
beş yılın fazla olduğu inancındayım. Hele okul öncesi eğitimin bunca
yaygınlaştığı bu dönemde beş yıl fazla.Bu koşullarda bu nedenle ilk dörde
katılıyorum.
4+4+4 teki bir ve ikinci dört arasındaki
bölünme; eğer yalnızca, lösemili,bir ya da iki ayağı, ya da iki kolu
olmayan,bir gözü hiç görmeyip bir gözü az gören ve benzeri öğrenciler içinse ve
öğrenci ve velileri isterlerse ,birinci dörtten sonra dört yıllık orta okulu
açık öğretimde bitirebilirler. Çünkü hem öğrenciler, hem veliler okula gidip
gelmede bir yığın zorluklarla karşılaşıyorlar. Ayrıca bu öğrencileri hoş
görebilecek, sindirecek,onları psikolojik yönden rahatsız etmeyecek ne kültüre,
ne de olgunluğa henüz hazır değiliz kanısındayım. Tekrar diyorum çocuk ve veli
isterse…
Bu görüşü bile sakıncalı olarak görenler
de olabilir.
Orta okulun dört yıl olmasını ; dil
ağırlıklı olması ve çocuğu branşlaşmaya hazırlayan ilk adım olması koşulu ile
doğru buluyorum.
Bu dönemde çocuğa, hayata hazır olacak bir eğitim verilmelidir.
Tekrar ediyorum siyasi amaçlardan uzak tutulmak,rövanşist düşüncelerden
arındırılmış olmak koşulu ile…
Bu iki dördün sonunda çocuk okul öncesi
dahil yaklaşık dokuz yıl eğitim görmüş olacak.
Ancak ilköğrenime başlama yaşı asla
indirilmemelidir. Zaten kendimce yaptığım araştırmalar sonucunda dünyada
gelişmiş hiçbir ülkede İlköğretime başlama yaşı altı yaştan aşağı değildir.
4+4 yıllık eğitimden sonraki okul türü
azaltılmalı, kalifiye eleman yetiştiren okullarla,branşlaşmayı ön gören liseler
oluşturulmalıdır. Meslek okulları işlevselleştirilerek hayata geçirilmelidir.
4+4 ten sonraki +4 yılda zorunlu
olmalıdır. Ama devlet bu konuda öğrenciye ve veliye kolaylıklar sağlamalıdır.
Zira 8 yıllık eğitimi bitiren bir köy ya
da kasabadaki çocuk ilçeye ya da ile gitmek zorunda kalacak.Bu da veliye maddi
öğrenciye ise manevi külfet getirecektir. Bu çocuklara devlet maddi destek
sağlamalı. Bu desteği de yaparken çok hassas davranmalı, eşitlikçi olmalıdır. Yönlendirmeyi
kendi yapmamalıdır. Kısaca ,yukarda saydığım kuşkulardan birini bile hayata
geçirecek davranışlar içinde olmamalıdır.
Son +4 yıl çok iyi dizayn
edilmelidir.Talim Terbiye Kurulu,Devlet Planlama Teşkilatı, üniversiteler ve
özel sektörle işbirliği yapılarak, ülkenin gereksinimi olan eleman yetiştirecek
liseler oluşturulmalıdır. Bunda da asla acelecilik gibi bir yanlışın içine
girilmemelidir.
Ki üçüncü dört yılı bitiren öğrenci şimdi
olduğu gibi üniversite sınavlarına girerken ‘oltayı attım denize ne çıkarsa
bahtıma’ zihniyetiyle değil, bitirdiği lisenin özelliğine göre başvurusunu
yapmalıdır.
RECEP YILMAZ

Eğitimci-Yazar

recepyilmaz46@gmail.com

Hiç yorum yok: