Çözümü; tazyikli su, boyalı su,o da olmadı gaz ve gaz bombalarında ararsanız,12 Eylül öncesi durumuna düşersiniz.
Tepkilere; Erbakan’ın yaptığı gibi ‘’fasafiso’’ derseniz , Rovanşist tavırlar takınır,işi öç almaya götürürseniz, kendi içinizde yalnızlaşır . Benzeri partiler gibi kısa bir süre sonra tarihteki yerinizi alırsınız. Toplumu onarılmaz cephelere ayırırsınız. Bu denli uygulamalarınıza küçük bir kısım insan ‘’oh be’’ der ama büyük çoğunluk için için sizden uzaklaşır, zaman içinde taraftarlarınız arasında bile korku ve kuşku yaratırsınız.
Evet 28 Şubatın bir yığın yanlışı vardı. Toplumun üzerinde onarılmaz yaralar açtı. Hatta 8 yıllık zorunlu eğitimi çıkarırken bile büyük yanlışlar yaptı. Yüreksizlik örneği verdi.Esas kasıtları İmam Hatip Liselerinin orta kısımlarını kapatmaktı. Bunu yapmak yerine korkudan tüm liselerin orta kısımlarını kapattılar.İlkokulları atıl hale getirdiler,devreden çıkardılar. Adeta ‘’ali okulu’’ durumuna getirdiler.
Eskiden ilkokul öğretmenleri beş yılda bir doğal olarak bir sınav verirlerdi. Beş yıl okuttuğu öğrencilerinden kaçı Anadolu liselerini, kaç öğrencisi yabancı liseleri, kaç öğrencisi süper liseyi … kazandı.Sorgulanırdı. O öğretmene bu başarısına göre talep artar ya da azalırdı. Bu nedenle de ilkokul öğretmenleri kendi aralarında bir yarış içine girer öğrencilerin daha iyi yetişmesi için yoğun bir efor sarf eder, çırpınırlardı. Öğretmen yorulurdu ama bu işten öğrenci karlı çıkardı.Yani o dönemde başarılı öğrenci yetişirdi. Ama şimdi liselere giriş sekiz yıl sonrasına kaldığı için ,ilkokul öğretmeni rehavet içine girdi .Başarısızlıkta ilkokul öğretmeni topu orta kısım öğretmenine;orta kısım öğretmeni de ilkokul öğretmenine atar oldu.
Faşist cuntanın o günkü yüreksiz davranışı ilkokul eğitimini bu hale getirdi.
Gelelim bu günkü duruma: Ey hükümet; siz de İmam Hatip liselerinin orta kısmını açmak istiyordunuz. Birinci kastınız buydu. Bunun da kolayı vardı.Bir cümlelik bir kararla tüm liselerin orta kısmını yeniden açardınız, olur biterdi. Böylelikle hem sizin istediğiniz olur ,hem de ilkokullara yeniden bir çanlılık getirmiş olurdunuz.
Eğitim çalakalem değiştirilemez. Eğitim bir uzmanlık işidir.Eğitim salt çoğunluğu sağlayacak kadar millet vekilinin parmaklarıyla değiştirilebilecek bir oyuncak değildir.Eğitim işini eğitimcilere, pedegoglara hatta psikiyatristlere , akıl insanlara bırakmak gerek.
Bu şekilde davranarak, 4+4+4 ‘ü bu şekliyle dayatarak bir gurup insanı sevindirdiğiniz kesin. Haatta ‘’Oh be iyi yaptılar ‘’ dedirttiniz. Ama ülkemin güzel insanlarını geleceğiyle oynamak bu kadar basit, bu kadar kolay olmamalı.
Beyler mecliste her türlü çoğunluğunuz vardı. Peki bu ne acele. Günler torbaya mı girmişti…
Dostça kalın…
RECEP YILMAZ
eğitimci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder