12 EYLÜL'Ü ÖZLEMİYORUM

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bile
isyanlarda. Demek ki kazan kaynamış, buharı dışarı atmaya başlamış.Tencerenin
kapağı hafif hafif kıpırdıyor.
Bir önceki yazımda ben söylemiştim.Şimdi
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç söylüyor: Yapılan referandumların
geçmişten intikam alma aracı olarak kullanılması gibi bir yanlışlığa
düşülmemelidir.’’
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın,
iktidarın bu güne kadar ki eylem, söylem ve uygulamaları üzerine yaptığı bu
dikkat çekici sözleri bence yalnız iktidar için değildir. ‘’Kızım sana
söylüyorum gelinim sen anla.’’ Misali hakim, savcı ve diğer yasa uygulayıcıları
ile yasa sorgulayıcılarınadır.
Zanla, şüpheyle değil, varsa delilleriyle
tutuklayın.Bir erke, bir güce yaranmak ya da hoş görünmek için ‘çivi, cep
telefonu’ misali insanları içeri atmayın demeye getiriyordur kanımca.
Evren de öyle yapmıştı.”Anayasayı tebdil, tağrir
ve ilgadan” diyor,insanları bölük bölük içeri atıyordu.
Şimdi ise örgütün sağındasın,yok
solundasın olmadı kenarındasın; cep telefonun var hele bir de çivi de aldıysan
o halde örgüt mensubusun.Bombacısın. Kimliğin ne olursa olsun, öğretim
görevlisi de olsan…. fark etmez, kolundan tutup içeri atılıyor.Ve ve ne
enteresandır ki; bu arada Kenan Evren’i yargılıyoruz.Bir yabancı gazetecinin
dediği gibi, bu bir “şark kurnazlığı” değil midir?
Dilerim ben ve o yabancı gazeteci
yanılıyoruzdur.
15.000 hükümlü tahliye ediliyor haberi
gazetelerde dolaşıyor.İster istemez acaba önümüzdeki günlerde tutuklanacaklara
yer mi açılıyor diye düşünmeden edemiyor insan.
Adana’da “gen bahçesi” arazisinde yeni
üniversite için zemin etüdü yapılmasına tepki gösteren öğretim üyelerine polis
sert müdahalede bulunuyor. Polis iş makinelerinin önünde duran profesör ve
öğretim üyelerini zorla ve sürükleyerek uzaklaştırıyor. Aksine bu bilim
adamlarının elinde çivi ve cep telefonu da yok…

Ben 12 Eylül’ü özlemiyorum.
Uzak
olsun ülkemden. Hepimiz bir şekilde ödedik diyetini
Başka da yazmak istemiyorum. Yalnızca bu
güne bakınca, yarınımı görmek istiyorum..
Dostça kalın.

RECEP YILMAZ