7 Mart 2012 Çarşamba

GEÇ KALINMIŞ BİR YAZI OLMASIN !

İstanbul’da aklımda yanlışkalmadıysa KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ adlı bir sempozyumda yaptığımkonuşmamı Siz Değerli okurlarımla paylaşmak istedim.‘’DeğerlikonuklarHepinizin buraya gelmesinin nedeni;BU GÜNEKADAR DÖKÜLEN KANIN DURDURULMASI İÇİN KATKI VERMEK YA DA EN AZINDAN ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ DİNLEYİP YENİ FİKİRLER ÜRETMEKTİR.Değerli konuklar çözüm çok zordur, ama çözüm çok kolaydır aynı zamanda.Çözüm çok zordur.Çözümü ilk günden bu günekadar baş vurulan ‘’askeri zihniyetle’’ bulmaya çalışırsanız bu mümkün olmaz.Zaten mümkün olmadığını hepimizgördük.Bu yolda ısrar edilirse ne yazık ki bugüne kadar olduğu gibi yarınlardada aynen böyle devam eder korkarım.Çünkü dünyanın her yerinde asker savaşısever, savaşmayı sever. Ölen ölür kalan sağlar bizimdir misali öyle devam eder.Bu zihniyette çözüm arayan bütün ülkelerde bu böyle olmuştur.Üstüne üstlük bizim ülkemizde ölen de öldüren de bizim canlarımız,bizimevlatlarımız, bizim yurttaşlarımızdır.Geçelim ikinci çözüm biçimine:Bir anekdotu sizlere aktararak sözlerime devametmek istiyorum.Siyaset Meydanı adlı programı izliyordum Van depremiyle ilgilikonuşuluyordu.Oralı bir öğretmen gidenler için; Lütfen Van’ı öksüz bırakmayın Erciş’ikimsesiz bırakmayın… diyordu. Bence çok haklıydı. Kısa geçiyorum. Hemenarkasından söz alan hanım hanımcık Antalyalı bir öğretmen kızımız BENİM ;ANNEMİN,BABAMIN YANINDA ÖLMEK HAKKIM YOK MU? BEN ONLARIN YANIMDA ÖLMEK İSTİYORUM dediŞimdi kim o öğretmen kızımıza’’ ne demek,sen korkaksın ,öğrencilerini nasılbırakıp kaçarsın ?’’diyebilir.Bence odeprem sendromunu yaşamış öğretmen kızımız da kendi açısından haklı hemde çok haklıdır. Onun bu duygularını yok sayamayız. Bu talebini reddedemeyiz.Aynı şekilde bu güne kadar kimliği yok sayılmış, varlığı inkar edilmiş,devlet yok diyorsa yoksun,denmiş.Varlığını savunanlar acımasızcakatledilmiş,olmadık işkencelere reva görülmüş,hapislerde çürütülmüş bu halkıntaleplerini de reddedemeyiz. Duymazlıktan gelemeyiz.Şimdi bu askeri zihniyet çözüm biçimiyle bir yerlere varılamadığınısağır sultanlar duyuyor ama biz hala duymuyoruz. Böyle çözüm olmaz. Peki çözüm;EYKÜRT SEN VARSIN. ETNİK YAPINLA ,DİLİNLE,KÜLTÜRÜNLE SOSYAL YAŞAM BİÇİMİNLE …VARSIN. TALEPLERİNLE VARSIN.HATANLA SEVABINLA VARSIN… SEN POTANSİYEL SUÇLUDEĞİLSİN. DENMELİDİR DEVLETGERÇEKTEN BABA OLMALIDIR.YANİ DEVLET TÜRKE DE KÜRDE DE GERÇEK ANLAMDAEŞİT DAVRANMALI, ŞÖVEN DÜŞÜNCELER İÇİNDEASLA OLMAMALIDIR. ÖZETLE DEVLET TÜRKİYEMİZİN SINIRLARI İÇİNDE YAŞAYAN HERKES İÇİN VAR OLMALIDIR..Dünya ülkeleri günümüzde bu denli sorunlarınıbirer birer çözüyor. Nasıl mı? Onları muhatap alıyor, taleplerini dinliyor,bugünkü koşullarda maksimum verebileceklerini veriyor.Onları inkar etmiyor, yoksaymıyor.’’ Ben devletim onlarla konuşmam ‘’demiyor. Nasıl ki bir baba yoldançıkmış olsa bile evladını var sayıyor ve gerekirse büyüklük göstererek onagidiyorsa devlet de bence öyle yapmalıdır.Bugün verilen hakları veverilecekleri gerek yasalarla gerekse anayasaya koyarak garanti altınaalmalıdır diye düşünüyorum.Son sözlerim; Devlet bu sorunun çözümünü istemelidir.Çünkü bir sorununçözülmesi için her şeyden önce tarafların sorunun çözümünü istemeleri gerekir.Bu sorunu kim çözer, bu sorunu ancak ve ancak siyaset çözer.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çözer..Doğaldır ki kolaydeğil.Yorulur, yıpranır ama çözer…İnsanlar nasıl tarihe geçer, nasıl toplumun gönlünde unutulmaz olur.Böylesi kangren olmuş, içinden çıkılmaz bir hale gelmiş sorunları,barışçı bir biçimde, demokratik bir tavırla çözen, yüzleri güldürenler büyükinsan olur ,tarih olur.Bugün büyük bir fırsattır.Dilerim bugün heba edilmez.Dostça kalın. İyi günlere’’RECEP YILMAZ

Hiç yorum yok: