11 Şubat 2012 Cumartesi

FUARDAN ESİNTİLER

Fuarlar her yönüyle yararlı
etkinliklerdir.İnsanların biribirini tanıması,kültürlerini öğrenmesi,folklörünü
izlemesi ,türkülerini dinlemesi ,el sanatlarını görmesi; yöresel yemeklerin
tadına bakması… ha diyince olası şeyler değil.Ancak böyle festivaller,fuarlar
aracılığı ile imkan buluyor
insanlarımız.Uzaktan yorduklarıyla,yakından gördüklerinin bir olmadığının
farkına varıyor. Bir yol daha hoş görüyle yaklaşılıyor. Hatta bize
anlatılanlarla göz önüne sunulanlar çok farklı; aldatılmış mıyız ne diyebiliyor.
Yeni,doğru ve çok güzel şeyler öğreniyorlar.Bence hayata bir yol daha umutla
bakıyorlar…
EMİT Turizm fuarına gelenlerin bir
çoğu bu duyguları yaşamıştır kanısındayım.
Diğer birçok stantta olduğu gibi
Diyarbakır standında da bu yıl diğer yıllara oranla bir yol daha
çağdaş,profesyonel,etkili bir dizayn ve insanın içini okşayan bir canlılık bir güzellik vardı. Altın,gümüş,bakır
el işlemeleri standa ışıltı veriyor. Bacılarımızın,analarımızın el emekleri o kildanlar,kolyeler,hasır
bilezikler, gerdanlıklar ,ibrikler,hamam tasları… Her biri bir sanat eseri,el
emeği göz nuru o takılar, ev gereçleri adeta biz daha bitmedik,biz daha ölmedik
diyorlar.
Ya, ağzınıza layık Diyarbakır ev
yemekleri:kibe mumbar,içli köfte,kaburga dolması,güveç,testi kebabı,ayvalı
kavurma,ekşili dolma,meftune duvaklı pilav…Ya zingil tatlısı… Harikaydılar.
Her gün sessiz sedasız geliyorlar
öğlen vakti konu komşuyu, doyurup kuşxanalarını,lengerlerini alıp gidiyorlar. Bir
gün, iki gün, üç gün merak ettim bunlar kim?Minyon tipli bir bacı vallahi her
şeyin de üstesinden geliyor. Sordum bacı sen kimsin,nesin, standa geliyor, konu
komşuyu doyuruyor ,boşlarını alıp gidiyorsun .
Dedi: ‘’Abe benim kim olmam önemli
değil,önemli olan dünya alem bizim Diyarbakır yemeklerini tatsın, öğrensin yeterki. Benim adım Hayat. Diyarbakır’da
mütevazi bir yerimiz var.Her gün farklı Diyarbakır yemekleri yapıyoruz.Yolunuz
düşerse Hayatın Lezzet Durağına muhakkak bekleriz…Gün ola harman ola…
Ve 2. günü akşam gala yaptık .Naçizane
sunuculuğunu da ben yaptım. Tabiri caizse kırk yıl sonra;mahalle arkadaşım can
kardaşım Diyarbakırın vefalı evladı Bedri Ayseli’yi sahneye davet etmek nasip
oldu bana.Ne büyük mutluluk bir bilseniz.Sonuç; şenlendirdi ortalığı… Herkes memnun, ben memnun.
Bu galada beni çok ama çok memnun eden
bir güzellik de Diyarbakır Vali Vekili Sayın Mustafa Can ile Büyükşehir Belediye
Başkanı Sayın Osman Baydemir’in davranışlarıydı.İkisi de Diyarbekirime
sıcak,ikisi de Diyarbekirime sağlıklı bakıyorlardı.İkisinin de gözlerinde
Diyarbakır’a daha çok hizmet vermenin mutluluğu okunuyordu.Birlikteyiz mesajı
verdiler,ortak konu Diyarbakır, her şey Diyarbakır için dediler.Benim gibi bir
Diyarbakır sevdalısı için bu sözleri duymaktan daha büyük mutluluk ne olabilir …
Yüreğiniz güçlü,yolunuz açık,
şansınız bol olsun demekten başka ne yapabilirim ki…
Dostça kalın.

RECEP YILMAZ

Hiç yorum yok: