28 Eylül 2011 Çarşamba

İ Y İ K İ V A R S I N I Z

Diyarbekir sevgidir

Diyarbekir sadık ve kadim bir sevgilidir; tabii sevmesini bilene…Hele bir de seversen ataş düşer yüreğine.Yazarsan,çizersen,O’nu...Dizelere dökersen,satırlara sığdıramazsan, yüreğin köpürür Diclenin suları gibi.Kalakalır beyninde güzelim surları gibi. Diyarbekir sevgisi bu, kolay değil…

Sevmek bir maharettir. Sevmek bir asalettir. Hele Diyarbekiri sevmek vallahi bir felakettir.Vallahi bir büyük sorumluluktur. Sevdin mi; Bir türkü olur dudaklarında Celal’in sesinden.Bir şifa olur Şeyh Güzelin nefesinden.Bir tarih olur Şevket Beysanoğlunun kaleminden.Bir inanç kardeşliği olur Şeyhmus Diken’in ‘Gittiler İşte’sinden … Ve dününe ışık tutan bir belgeler dizisi olur Mehmet Mercan’ın Diyarbakır Türküsü’nden.

Ve sonunda Mehmet Mercan Abemin adıma imzaladığı DİYARBAKIR TÜRKÜSÜ adlı kitaba kavuştum.Okudum,okudum.Ağladım,güldüm, hayıflandım.

Bu kitap içinden buram buram Diyarbekir akan bir musluktur. Hiç kurumasın dilerim. Diyarbekiri sevenler,Diyarbekirliler, Ben gibi Diyarbekir sevdalıları gelin, gelin Mecnunun aşk şarabınını içtiği gibi biz de DİYARBAKIR TÜRKÜSÜ musluğundan Diyarbekir’i içelim. İnanın doyamayacaksınız.

Bu kitap annelerin dudaklarından dökülen ninnilerdir.

Diyarbekir’i öğrenmek, unuttuklarımızı anımsamak, çocuklarımıza, Diyarbekir’i dolu dolu anlatmak için gelin hep birlikte bu ninniyi dinleyelim.Diyarbekir’i öğrenelim, öğretelim tüm aleme.

Diyarbekir’e borcum var diyenler, çok istememe rağmen Diyarbekir için birşey yapamadım diyenler , hiç olmazsa bu kitabı okuyun. Eşinize,Dostunuza, kızınıza,oğlunuza,torunlarınıza,hatta kırk köy ötedeki yabancıya okuyun, okutun. Hatta Mehmet Mercan Abemin anılar,belgeler,gelenekler ,adetler… manzumesi olan DİYARBAKIR TÜRKÜSÜ adlı kitabı armağan edin.Bence birazcık ta olsa borcunuzu ödemiş olursunuz Diyarbekirime…

Kitabın içeriği ile ilgili hiçbirşey yazmayacağım.Diyarbekir’i sevenler,Diyarbekirliler, Diyarbekir sevdalıları;’Diyarbakır Türküsü’ adlı tarihe tanıklık eden,bir daha yaşanmayacakları anlatan, bir daha yapılmayacakları resmeden, bir daha söylenmeyecekleri söyleyen…bu kitabı okusunlar diye.

Diyarbakır Türküsü tadına doyum olmayan bir dilim Diyarbekir karpuzudur, bir tabak tırşıktır,Hevselde parmak büyüklüğünde karahübürdür.

İnanın bu kitap Meryem Ana Kilisesidir,Gavur Mehlesidir. Bu kitap anamın duası, istediğini yapmadığımda ‘xer görmeyesen’ diyen ablamın sesidir.

Bu kitap bir Diyarbekir belgeselidir. Bu kitap Diyarbekirimin örf ve adetleridir.Gerçi Üstat Mıgırdıç Margosyan’ın dediği gibi ‘’Diyarbakır’ı Diyarbakır’lıya anlatmak dünyanın en zor işidir.’’ Ben daha ne diyeyim oğul ,en iyisi ,san sahan oku san sahan öğren, daha iyi değil?

Evet Mehmet Abem dediğin gibi Sen kitabı yazarak ben kitabını okuyarak; çocukluğumu,geçmiş yıllarımı, dünün güzelliklerini yeniden yaşadım … Diline, gönlüne, kalemine sağlık.

ÇOK YAŞAYIN DİYARBEKİR’İ SEVENLER, DİYARBEKİR İÇİN BİR MUM OLSUN YAKANLAR…

RECEP YILMAZ

Hiç yorum yok: