Dün gece Ankara'dan döndüm.Saat gece yarısı 01.00. Canım çekti iki kadeh atayım dedim.Öyle de ettim.Kurdum çilinğir soframı.İlk kadehi devirdim.Her zaman olduğu gibi , hep aynı şey aklıma düşer; Diyarbekirim.Melik Ahmet'e baktım ,Bayran Paşa'ya doğru.İstanbul'dan bızım evi göreyim istedim hiç olmazsa. O da ne ;Bir kalabalık var bızım kapının önünde. Meğerse bir yılbaşı akşamı.Bir kişi Noel Baba gibi giyinmiş. Bir kişinin elinde davul.Diğerinin elinde büyükçe bir torba mani okuyor sanki,Aklımda kaldığı kadarıyca :
'' Seré sale bıne sale
Kose xare servé çale,
Keda bela her vé male...'' diyor,
Noel Baba bizimkilere sanki hediye veriyor. Bizimkiler de Onlara vallahi iyi göremiyorum para mı yoksa başka birşey mi veriyor. Alanlar memnun. Demek usulüne göre davranılmış ki gelenler güler yüzle bızım bitişik kapıya doğru yol alıyorlar. Davul çalarak.
Elli, ellibeş sene öncesini anımsar oldum. Ağladım.Hayıflandım.Ama ne çare giden geri gelmiyor.Bir kadeh daha içtim. Ardından bir de şiir yazdım.Onu da daha sonra Sizlerle paylaşırım.
Gecenin sonu yok, Diyarbekir'i Sizlere emanet ediyorum Diyarbekirli Gençler. Gözlerinizden öpüyorum,
Dostça kalın.
RECEP YILMAZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder