HARBİYORUM
Recep Yılmaz
Gazeteci/Yazar
recepyilmaz46@gmail.com
recepyilmaz21.blogspot.com
KİMİN UMURUNDA
Günaydın Türkiye.
Günaydın sevgili okurlarım.
Yazmak
zor zanaat.
Hele
bu ortamda.
Kimin
eli kimin cebinde belli değil.
Kim
yurtsever, kim bilmem ne bilinmiyor.
Herkes
bir kutsalın arkasına sığınmış, ne kadar samimi hiç ama hiç bilinmiyor.
Kimse
kutsalı övmek yerine o kutsal gibi olmaya çaba göstermiyor.
İşin
kolayı bulunmuş;
Her
konuşmanın başında o kutsaldan söz etmek, o kutsalı göklere çıkarmakla ne halt
olduğunu gizlemenin yolunu bulmuş.
Hele
bazıları kutsalı da bir tarafa atmış, haklının yanında olmak yerine haklı mı
haksız mı bakmadan güçlünün yanında olmayı, ona yalakalık etmeyi milli bir
görev olarak kabul etmeyi yeğlemiş.
Bu
tiplerin sağı solu yok; dindarlığı laikliği yok. Nerede bir boşluk gördülerse o
çukura atlamayı marifet sanıyorlar.
Bunların
vatanı, halkı, depremi, eşitliği, özgürlüğü düşündükleri yok. Varsa yoksa hangi
kapıya kul olurum sevdası tavan yapmış.
Bir
kapıda kul olmayı becerememişler, hemen diğer kapıya koşmayı adet edinmişler.
Yarın
halk bana de der düşündükleri yok. Varsa yoksa bir koltuk ya da bir köşe
kapmak.
Bu
yüzden; ezilen, sömürülen, enflasyon altında inleyen, oğlu kızı, babası, anası hapislerde
çürüyen halk çaresiz ortada kalmış.
Sahiplenen
yok.
Varsa
yoksa hele bir köşeyi kapayım, gerisi Allah kerim.
Ya
her gün bir yerden fışkıran yurtsever deprem bilimcilerinin feryat ettiği,
dikkat çektiği deprem ve önlemleri ile bir tedbir düşünen, alınabilecek
önlemlerle ilgili bir çift söz söyleyen var mı?
Kimin
umurunda?
İşte
bu yüzden değil mi ki kararsızların oranı % 40’ aşmış.
Kimin
umurunda.
Açlık,
yoksulluk sefalet
Kimin
umurunda.
Hak,
adalet, hukukun yok sayılması, kadın cinayetleri, çocuk istismarları, vurgun,
talan…
Daha
sayayım mı?
Kimin
umurunda.
Uzatmayayım,
halkın dertleri, sorunları bunların umurunda değil.
Kaç
milletvekili transfer yapacağız, kaç milletvekilini daha heybeye koyacağız?
Ve
daha önemlisi var; kim cumhurbaşkanı olacak?
Yahu
daha yıllar var.
Burnumuzun
önünde; haritalar çiziliyor. Yeni yeni politikalar geliştiriliyor. İnsanları
kitleler halinde sürgün ediyorlar. Yurtları ellerinden alınıyor.
Ortadoğu
alev topuna dönmüş.
Ve
alevler bugün olmazsa yarın bize doğru evrileceğe benziyor.
Kimin
umurunda bilemiyorum.
Herkes
kendinden olana sahip çıkıyor.
Çözüm;
Herkes
kendinden olan yerine haklıdan olana sahip çıksa, önce insan diyeni omuzlasa ki
ne kadar var oda ayrı bir konu, o zaman sorunlar zaman içinde hal yoluna
girer.
Türkiye’yi
bir deprem ülkesi.
Naci
Görür Hoca gözleri yaşlı olarak anlatıyor.
Sağ
olasın Naci G. Görür.
Kimin
umurunda.
Namık
Kemal’in;
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini;
Yok mudur
kurtaracak baht-ı kara mâderini?" diyen
beyit aklıma geldi.
İçimden
geldi yazdım işte.
&
SİZ NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ
Trendyol
1. Lig'in 21. haftasında 2 Şubat 2025 tarihinde oynanan Amedspor – Sakaryaspor
karşılaşması sonrası Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Amedspor’a
çeşitli cezalar verdi.
Haydi gözünüz aydın; güya AMEDSPOR’luyum
diyen holiganlar;
Kurul, taraftarların çirkin ve
kötü tezahüratta bulunması nedeniyle Batı Tribün 112, Güney Alt Tribün 122-123
numaralı bloklarda yer alan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki
kartlarını bir sonraki iç saha maçında bloke etti.
Gözünüz aydın;
Ayrıca, taraftarların sebep olduğu saha olayları nedeniyle kulübe
168.000 TL para cezası verildi. Bu olaylara karışan taraftarların bulunduğu
Güney Alt Tribün 123-124, Batı Tribün 111 ve Doğu Alt Tribün 135 numaralı
bloklara giriş yapan seyircilerin de bir sonraki iç saha maçında stada
girişleri yasaklandı.
Gözünüz aydın;
Öte yandan, Güney Alt Tribün 123
numaralı bloktaki taraftarlar hem çirkin tezahürat hem de saha olayları
nedeniyle cezalandırıldığından, bu bloktaki seyircilerin elektronik biletleri
toplamda iki iç saha maçında bloke edildi.
Gelmeyin kardeşim gelmeyin.
Siz kimden yanasınız?
Harbiden söyleyin.
&
Bir söz de benden
“Küba’da
milletvekilleri hiç maaş almıyor. Bunu biliyor muydunuz?”
&
Kulağa hoş gelen sözler
Birinin
öldüğü yerde güvenli yaşamanın yolları vardır. Ama adalet fikrinin öldüğü yerde
huzurlu yaşamak olası değildir.
&
Kirveme öğütler
Kirvem;
“Niceleri geldi,
neler istediler
Sonunda dünyayı
bırakıp gittiler.
Sen hiç gitmeyecek
gibisin değil mi?
O gidenler de hep
senin gibiydiler.” Ömer Hayyam
&
Ve yazıma çoğu kez olduğu gibi bir şiirimle son
veriyorum.
Gel seni ağırlayayım sırça
köşkümde,
Başın göğsümde, elin elimde.
Dilimde adın, sen kalbimde.
Gel seni ağırlayayım gönül bağımda
Saçın yüzümde, gözüm üstünde.
Yüreğimde bir türkü, sen bir kumrusun dalımda.
Gel seni ağırlayayım gökyüzünde
Göz bebeğimde
Bir yıldız, sen ondördünde bir aysın
Gecenin karanlığında, sen yüreğime akan aydınlıksın.
Daha çok şeysin anlatamam…
Sen ateşsin, kızgın akan bir lav ve ipek bir ten.
Kız sen yok musun sen...
&
Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar”
yazacaklarıma;
Anzele,
büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.
Diyarbakır
5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.
Daha da önemlisi,
Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı,
Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım.
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.
Dostça kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder