23 Mart 2024 Cumartesi

 

HARBİYORUM           

Recep Yılmaz

Gazeteci/Yazar

recepyilmaz46@gmail.com

recepyilmaz21.blogspot.com

 

YAZACAK BİR ŞEY YOK

 

Günaydın Türkiye.

Günaydın sevgili Okurlarım.

 

Kimin eli kimin cebinde olduğu belli olmayan bir yarışmada müdahil olmak, haklarında yorum yapmak ve ya taraf olmak niyetinde değilim.

Her gün yeni bir fiyaskonun ortaya çıktığı bir dönemde, tahminden bile uzak durmak istiyorum.

Rahmetli babam yarışma erkekçe olmalıdır, derdi. Nerde o günler…

Hele bu seçimlerde erkekçe bir davranış pek göremiyorum. Yiğitçe bir yarış seyredemiyorum. Bir kirli siyasettir almış başını gidiyor. Kimin kimden yana olduğu bile aslında pek belli değil.

Bana niye yazmıyorsun diyorlar. Seçim tahminlerini görmek istiyoruz. Bir şeyler söylemen gerekmiyor mu diyorlar.

Böyle bir yarışmanın tarafı ya da tahmin edeni olmak istemiyorum. Çünkü dediğim gibi bakıyorum, seyrediyorum, okuyorum, kimin eli kimin cebinde bir türlü bilemiyorum. Yok falan filan ilçe sana olsun, filanca ilçeleri de ben olayım. Bu şehri ben alayım, 3 ilçesini sana vereyim. Ne bileyim böyle hani çocuklara kandırılarak paylaşımlar yapılır ya aynı durum bugün bu seçimlerde var.

Birçok örnek var yazmaya değmez…

 

Okuyucu seçmenlerim için şunları yazayım

SEÇİME DAİR

 

31 Mart 2024 Pazar günü sandık başına gidecek,

Kayıtlı 61 milyon 441 bin 882 seçmenin bulunduğu seçimde, 1 milyon 32 bin 610 genç ilk kez oy verecek. 34 siyasi partinin adayının yarışacağı seçimlerde, ülke genelinde, 206 binden fazla sandık kurulacak.

Seçimlerde toplamda 81 il, 973 ilçe, 390 belde başkanı ile 50 bin 336 muhtar belirlenecek, 61 milyon 441 bin 882 kayıtlı seçmen oy kullanacak. 

Seçime toplamda 34 siyasi parti katılacak.

Büyükşehir belediye başkanlığı için oy pusulası beyaz,

İl genel meclisi üyelikleri için oy pusulası turuncu,

Belediye başkanlığı için oy pusulası mavi,

Belediye meclisi üyeliği için oy pusulası ise sarı renkli olacak.

Seçmenler, tüm oy pusulalarını tek zarfa koyacak.

Her pusuladan ancak bir tane konulacak.

Pusulaların önüne ya da arkasına; yazı resim, işaret ve benzeri hiçbir şey çizilmeyecek.

EVET kaşesi tercih edilen parti ve ya bağımsızın sınırlarını taşmayacak. 

Yanlış işaretlenen ya da tahrip edilen pusulanın yenisi verilmeyecek.

&

Bakalım kimler ne demiş

 

         Kulak verdim; Newroz’a katılan yığınlar “Sınır ötesine gitmenize gerek yok. Biz buradayız ve talebimiz de sorunun silahla değil, barış içinde, konuşarak çözülmesidir” diyorlar."

                                         

Diyarbakır Nevruz kutlamalarında DEM'den iktidara çözüm süreci, muhalefete Kürt meselesini sahiplenme çağrısı geldi.

                                          

CHP'nin Sinop mitinginde konuşan Engin Altay, "Şimdi Sayın Genel Başkanımız olan, ama daha düne kadar çırağım sayılabilecek Özgür Özel'e hoş geldiniz diyoruz" dedi.

Bir ben kaldım ortasında kavganın, bir de karanfil yürekli çocuklar. Ahmed Arif

        Anlamadığın şeyi yargılamaya kalkma. George R R Martin

&

 

Bence;

        Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en iğrenç üç cümle,

1.  Çocuğun rızası vardı,

2.  Bir kereden bir şey olmaz,

3.  Çalıyor ama çalışıyor.

Hadi yalandır deyi verin…

                                       &

Türkiye ne zaman düzelir?

Yardım kolisi ile mutlu olmak yerine, “ben bu koliye niye muhtaç edildim? Diye düşündüğümüz gün Türkiye düzelir.

&

          Kıssadan hisse

 

    Başrahip manastırdaki kitapları ateşe verir.

    Nedenini soranlara şöyle der;

    İnsanlar okursa öğrenir. Öğrenirse içindeki korkuyu öldürür. O zaman da kilise ölür.

    Vallahi de doğru…

&

 

Maalesef

Cahil öğrenmez, inanır.

&

Kirveme öğütler

Bak kirvem üstat ne güzel demiş;

         Varsın kalmasın babadan villa.

         Olmasın para ya da araba.

         Üzülme baba, takma kafana.

         Helal ekmek getirdin ya, o yeter bana.

Ya kir ve ne babalar, ne evlatlar var…

                                        &

Ve yazıma alışılmışın dışında bu kez Cemal Süreyya’dan bir şiirle son veriyorum.

Öyle birini sevin ki

Yüreğinin solda attığını hissettirsin.

Kavgada yiğit olsun, devrimci olsun.

Ekmeğini eşitçe bölebilsin yok olanlarla.

Öyle birini sevin ki

Sosyalizm koksun her sözü,

Yazılmamış bir kitap gibi baksın gözleri.

Öyle birini sevin ki

Yoldaşın olsun ömür boyunca.

Her direnişte, her kavgada yanı başında.

                                                    &

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;    

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Daha da önemlisi,

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.

 

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle. 

Dostça kalın.

 

 

19 Mart 2024 Salı

 

 

HARBİYORUM           

Recep Yılmaz

Gazeteci/Yazar

recepyilmaz46@gmail.com

recepyilmaz21.blogspot.com

 

Ey aday vatandaş senden ne istiyor?

 

Günaydın Türkiye.

Günaydın sevgili Okurlarım.

 

Vatandaş Ne istiyor

Vatandaş diyor ki

Hangi partiden olursan ol seçim çalışmalarında bana;

Halktan yana,

Özgürlükten yana,

Sanattan yana olduğundan bahset. Bunun sözünü ver.

Benden aldığın vergileri din, dil, ırk, siyasi görüş ayırmadan bizim için kullan,

Har vurup harman savurmayacağına söz ver.

Rant peşinde koşmayacağına, yakınlarını ve yandaşlarını korumayacağına,

Her şey halk için,

Her şey insan için olacağına söz ver.

Bize ya benden yanasın ya da teröristsin demeyeceğine bizi ikna et.

Sayın aday bu kadarını yapsan bile Türkiye ve Türkiye insanı sana minnettar olur.

Ki bu senin asli görevin.

 

&

 

Sonuç elde var sıfır

Çoğu zaman, doların değerini düşünmek içi olmadık yollara başvuruyor, olmadık çözümler arıyoruz.

Sonuç elde var sıfır.

Bakın, Mısırlı İlahiyatçı Dr. Zakir Naik ne güzel bir çözüm önermiş.

Hadi bir kulak verelim.

Hatta etkili ve yetkililerin kulaklarına küpe olsun diyelim.

Hep birlikte okuyalım.

Doları düşmesini istiyorsanız;

Artık cami yerine fabrika,

İmam hatip yerine teknik lise,

Saray yerine okul,

İthalat yerine üretim yapmak lazım.

Ve ekliyor;

Bunları bilmek için profesör olmak gerekmez.

Bana göre de sözün bittiği yer…

Etkili ve yetkililer ne der bilemem.

 

&

 

Duydunuz mu?

Suudi Arabistan İslami işler Bakanı

Veliaht Prens Muhammed bin Selman

Ramazan ayı kurallarını yayınladığı genelge ile açıklamış:

*Ezan sesi üçte birine düşürülecek.

*Camilerde ve çevresinde iftar etkinliği düzenlenmeyecek.

*Camilerde iftar için yardım toplanmayacak.

*Teravih namazları gereksiz uzatılmayacak.

*Kuran okunurken cami dışına hoparlör açılmayacak.

*imam ve ibadet edenler namaz kılarken kamera ile kaydedilmeyecek ve sosyal medyada paylaşılmayacak.

Hay gözünü seveyim senin. Nerelerdeydin şimdiye kadar?

Dilerim örnek alınır tüm Müslüman dünyasında…

 

&

 

Bakalım kimler ne demiş

Cumartesi Anneleri, hak ve adalet savunucusu yol arkadaşlarım yine Galatasaray Meydanındalar. Akın Birdal

                                 …

Yanlış trene bindiğinizde ilk istasyonda inmeye çalışın. Çünkü mesafe ne kadar artarsa, dönüş maliyeti de o kadar artar.

Dostoyevski

                                             

&

 

Bir söz de benden

Döviz  borsa  faiz; İşte üçkâğıtçılığın tanımı.

 

                                       &

 

Türkiye ne zaman düzelir?

Kitap okuyanların sayısı, Survivor izleyenlerin sayısını geçtiği zaman Türkiye düzelir.

 

 

&

 

Ey Tarih severler;

Surların etrafını,

Tarihi özelliği olan çevreleri

Özetle

Diyarbekir’i

Temiz tutalım.

 

&

 

Kulağa hoş gelen sözler

Bir Macar atasözü

Dininizle ilgilenen, derdinizle ilgilenmiyorsa, o bir sahtekârdır.

 

&

 

Kirveme öğütler

 Bak kirvem;

Korktukça köle,

Sustukça kör, olursun.

Ancak umut ettiğince hürsün.

Uyan ki özgürlüğün sonsuza kadar sürsün.

Bu da senin kulağına küpe olsun.

 

                                       &

 

Ve yazıma çoğu kez olduğu gibi bir şiirimle son veriyorum.

 

    YANILDIK

Gökyüzü ben,

Deniz sen.

O ufuk çizgisi

Geniş bir yay.

Kıpkızıl ay,

Batmak üzere güneş

Tam arkada

Vay anam vay.

 

Ay kızıl

Güneş soluk.

Dizlerimde bir sızı,

İhtiyarlıyor muyum ne.

Yaşlandık desene

Vay anam vay.

 

Işık,

Loş,

Ve karanlık.

Yaşamı hep aydınlık sandık.

Yanıldık.

Vay anam vay.

 

Halbuki biz

Her günü yaz sandık.

Yanıldık,

Yandık.

Ey sevgili,

 

Yaşamı hep

Güllük gülistanlık

Sandık.

Vay anam vay,

 

Yanıldık.

 

 

                                                    &

 

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;        

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Daha da önemlisi,

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.

 

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle. 

Dostça kalın.

  

9 Mart 2024 Cumartesi

 

HARBİYORUM           

Recep Yılmaz

Gazeteci/Yazar

recepyilmaz46@gmail.com

recepyilmaz21.blogspot.com

 

İTİBARDAN TASARRUF EDİLMEZ!

 

Günaydın Türkiye.

Günaydın sevgili Okurlarım.

 

İtibardan tasarruf edilmez.

İtibardan tasarruf edilmez tamam.

İtibar saraylarınız ise,

 İtibar, 63 bin kişi kapasiteli ve 6 minareli, 57 bin 500 metrekarelik alana sahip camilerse,

İnsanların çoğunun aç yattığı illere saraylar yaptırmaksa,

İtibar insanlar ailesini geçindirecek bir iş bulamazken bir kişinin ikiden çok, Hatta üç, dört maaş almasıysa,

          İtibar, Halk elektrik faturasını ödeyemez durumdayken, sarayın günlük elektrik gideri 100 bin liraya bulabilir diyorsak,

Sarayın bir dakikalık masrafı bir emekli maaşının bir buçuk katı olabilir diyorsak,

Kodamanların milyarlık borçları bir kalemde silinebilir diyebiliyorsak,

İtibar, kullanmadığımız köprülere, yollara para ödemekse her ay periyodik olarak para ödemeliyiz diyorsak,

Müşavirlik, özel kalem müdürlüğü, makam arabası, makam arabasına özel şoför, en az iki koruma  oh gel keyfim gel, 

Daha mı?

Söyleyeyim.

Hele devletin kendisi yapabileceği halde bakanlıklar için binalar kiralamak.

Otluk köyünde saray 660 milyon 

Ahlat’ta saray 633 milyon, bakanlara özel araç

Sarayın günlük maliyeti 1 500 000 lira.

Bütün bunlara evet diyorsak; o zaman ben de evet diyorum İtibardan tasarruf edilmemeli.

Ancak, her şeye rağmen;       

“Her şeyden önce devlet tasarruf etmeli.” Diyorum.

 

&

 

Bakalım kimler ne demiş

İktidardan daha zengin değil, daha şerefli ayrılmak gerek.

Sokrates

                                 

Devlet insan için vardır. İnsan devlet için değil.

Başka bir deyişle, devlet bizim hizmetkârımız olmalıdır, biz onun köleleri değil.

Albert Einstein

 

                                       &

Türkiye ne zaman düzelir?

“Dine göre bir ahlak mi yoksa ahlaka göre bir din mi?”

Türkiye bu soruya sağlıklı bir yanıt bulduğunda düzelir.

 

&

 

Ey Halkım;

Surların etrafını,

Tarihi özelliği olan çevreleri

Özetle

Diyarbekir’i

Temiz tutalım.

 

&

 

Kulağa hoş gelen sözler

Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir.

İbn-i Sina

 

&

 

Kirveme öğütler

Bak kirvem;

İnsanlar;

Hatalarını kabul edebildiği kadar büyük,

Hatalarından ders çıkarabildiği kadar akıllı,

Bu hataları düzeltebildiği ölçüde güçlüdür.

Bunu hiç aklından çıkarma.

Sakın ha…

                                        &

 

Ve yazıma çoğu kez olduğu gibi bir şiirimle son vermeyeceğim..

Bugün kendi şiirlerim yerine 4000 yıl önce Mısırlı din adamı, şair Ankbu tarafından yazılmış şiiri siz sevgili okuyucularına okutmak istiyorum.

Şiir şöyle.

BOZUK DÜZEN

Olup bitenler çileden çıkarıyor insanı.

Memleket baştanbaşa azapla kıvranıyor.

Yıldan yıla büsbütün allak bullak,

Bir öncekini aratıyor, her geçen yıl.

Kargaşalık var ülkede,

Yıkımın eşiğindeyiz.

Kapı dışarı ettiler adaleti.

Hasbin Allah dedim tekrar tekrar okudum yazarın yaşadığı dönemi araştırdım.

4000 yıl önce sanki bugün.

Nasıl şaşırmayayım anlatılanlara bakın bir de günümüze…

Ruhun şad olsun üstat.

Bu ne ileri görüşlülük demekle yetiniyorum.

 

                                                    &

 

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;        

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.

Daha da önemlisi,

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.

 

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle. 

Dostça kalın.