HARBİYORUM
Recep Yılmaz
Gazeteci/Yazar
recepyilmaz46@gmail.com
recepyilmaz21.blogspot.com
İTİBARDAN TASARRUF EDİLMEZ!
Günaydın Türkiye.
Günaydın sevgili
Okurlarım.
İtibardan tasarruf edilmez.
İtibardan tasarruf edilmez tamam.
İtibar saraylarınız ise,
İtibar, 63 bin kişi kapasiteli ve
6 minareli, 57 bin 500 metrekarelik alana sahip camilerse,
İnsanların çoğunun aç yattığı illere saraylar
yaptırmaksa,
İtibar insanlar ailesini geçindirecek bir iş
bulamazken bir kişinin ikiden çok, Hatta üç, dört maaş almasıysa,
İtibar, Halk elektrik faturasını ödeyemez durumdayken, sarayın günlük
elektrik gideri 100 bin liraya bulabilir diyorsak,
Sarayın
bir dakikalık masrafı bir emekli maaşının bir buçuk katı olabilir diyorsak,
Kodamanların
milyarlık borçları bir kalemde silinebilir diyebiliyorsak,
İtibar,
kullanmadığımız köprülere, yollara para ödemekse her ay periyodik olarak para
ödemeliyiz diyorsak,
Müşavirlik,
özel kalem müdürlüğü, makam arabası, makam arabasına özel şoför, en az iki koruma
oh gel keyfim gel,
Daha
mı?
Söyleyeyim.
Hele
devletin kendisi yapabileceği halde bakanlıklar için binalar kiralamak.
Otluk
köyünde saray 660 milyon
Ahlat’ta
saray 633 milyon, bakanlara özel araç
Sarayın
günlük maliyeti 1 500 000 lira.
Bütün
bunlara evet diyorsak; o zaman ben de evet diyorum İtibardan tasarruf
edilmemeli.
Ancak,
her şeye rağmen;
“Her
şeyden önce devlet tasarruf etmeli.” Diyorum.
&
Bakalım
kimler ne demiş
İktidardan daha zengin değil, daha şerefli ayrılmak gerek.
Sokrates
…
Devlet insan için vardır. İnsan devlet için değil.
Başka bir deyişle, devlet bizim hizmetkârımız olmalıdır, biz onun
köleleri değil.
Albert Einstein
&
Türkiye ne
zaman düzelir?
“Dine göre bir ahlak mi
yoksa ahlaka göre bir din mi?”
Türkiye
bu soruya sağlıklı bir yanıt bulduğunda düzelir.
&
Ey Halkım;
Surların
etrafını,
Tarihi
özelliği olan çevreleri
Özetle
Diyarbekir’i
Temiz
tutalım.
&
Kulağa hoş gelen sözler
Hiç
kimse görmek istemeyen kadar kör değildir.
İbn-i Sina
&
Kirveme öğütler
Bak kirvem;
İnsanlar;
Hatalarını kabul edebildiği
kadar büyük,
Hatalarından ders
çıkarabildiği kadar akıllı,
Bu hataları düzeltebildiği
ölçüde güçlüdür.
Bunu hiç aklından çıkarma.
Sakın ha…
&
Ve yazıma
çoğu kez olduğu gibi bir şiirimle son vermeyeceğim..
Bugün kendi şiirlerim yerine 4000 yıl önce Mısırlı din adamı,
şair Ankbu tarafından yazılmış şiiri siz sevgili okuyucularına okutmak
istiyorum.
Şiir şöyle.
BOZUK DÜZEN
Olup bitenler çileden
çıkarıyor insanı.
Memleket baştanbaşa azapla
kıvranıyor.
Yıldan yıla büsbütün allak
bullak,
Bir öncekini aratıyor, her
geçen yıl.
Kargaşalık var ülkede,
Yıkımın eşiğindeyiz.
Kapı dışarı ettiler
adaleti.
Hasbin Allah dedim tekrar tekrar okudum yazarın yaşadığı dönemi
araştırdım.
4000 yıl önce sanki bugün.
Nasıl şaşırmayayım anlatılanlara bakın bir de günümüze…
Ruhun şad olsun üstat.
Bu ne ileri görüşlülük demekle yetiniyorum.
&
Gelelim
“Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;
Anzele, büyük bir balıklı göl haline
getirilip, turizme kazandırılsın.
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE
dönüştürülsün.
Daha da
önemlisi,
Ve sevgili meslektaşlarım, dernek
yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı,
Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım,
gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.
İyi bir
hafta geçirmeniz dileğiyle.
Dostça
kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder